İddia: “Müdür, Eşini Yanında Getirmek İçin En Az 80 Personeli Tehlikeli Binaya Gönderdi”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Nisan’da imzaladığı kararla, Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ali Sandıkçı görevden alındı. İsmail Saymaz, köşesinde Sandıkçı’nın görevden alınmasıyla ilgili iddialara yer verdi. Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ali Sandıkçı’nın depremden önce eşiyle birlikte çökme tehlikesi olan binaya en az 80 çalışanını taşıdığı iddia edildi.
Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz, 19 Nisan’da görevden alınan Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ali Sandıkçı hakkında bir yazı kaleme aldı. Sandıkçı’nın görevden alınma gerekçelerini köşesinde değerlendirdi.
Saymaz, Sandıkçı’nın görevden alınmasıyla ilgili şu soruyu sordu: “Eşini överken en az 80 çalışanın hayatını tehlikeye attığı için olabilir mi?”
İsmail Saymaz köşedeKonuya şöyle girdi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Nisan’da bir dizi atama ve görevden alma kararına imza attı. Kararlar bir gün sonra Resmi Gazete’de yayımlandı.
Görevden alınanlardan biri de Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ali Sandıkçı’ydı.
Kararda hangi vesileyle el konulduğu belirtilmemiştir.
AK Parti’den milletvekili olmayı beklerken listelere alınmayıp merkeze alınan Vali Rahmi Doğan ve İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat’ın ardından Sandıkçı’nın görevden alınması kızağa çekildiğini düşündürüyor. Ancak neden cezalandırıldığını henüz kimse bilmiyor.
Merak ediyorum…
Karısına iyilik yaparken en az 80 çalışanın hayatını tehlikeye attığı için olabilir mi?
karını yanına almak
Antakya Sosyal Hizmetler Merkezi’nde çalışan iki yetkili tarafından birkaç gün önce bana gönderilen diğer iki mektupta ise şu argüman dile getiriliyor:
Ali Sandıkçı, Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü olarak görev yaparken, eşi Kevser Soydan Sandıkçı bu örgüte bağlı Şiddet Önleme Merkezi’nin (ŞÖNİM) başkanıydı.
Müdürlük Türkmenbaşı Caddesi’nde, ŞÖNİM ise uzak ve eski bir binadaydı.
Sandıkçı, Ekim 2021’de eşini de beraberinde getirmek için ŞÖNİM’i il müdürlüğüne taşıdı. ŞÖNİM’e binada yer açması için Antakya Sosyal Hizmet Merkezi’ni Akevler Mahallesi’ndeki binaya gönderdi.
“Binanın depreme dayanıklı olmadığı bilgisi geldi. Yıkılma riski nedeniyle balkona çıkmak yasaktı.”
Saymaz yazısına şöyle devam etti:
‘Bu iki katlı bina İl Tarım Müdürlüğü’ne bağlı Beslenme Laboratuvarı olarak hizmet veriyordu.
İddiaya göre…
Binanın sarsıntılara karşı dayanıklı olduğuna dair bir rapor vardı.
Çökme riski nedeniyle balkona çıkmak yasaktı.
Balkona “Çökme riskinden dolayı dışarı çıkmayın” uyarı levhası asıldı.
Çalışanlardan biri mektupta şunları yazıyor:
“Sandıkçı, eşini il müdürlüğüne taşımak istedi, bunun üzerine bize başka bir bina buldu. Bu, eskiden Gıda Laboratuvarı olan neredeyse yıkılmış bir binaydı. Biz ne kadar itiraz etsek de Çevre ve Şehircilik ekipleri bunu çok riskli buldu ama uyduruldu. Düşünün balkon çökme tehlikesi olduğu için dışarı çıkmamıza izin verilmedi. İnsanlar zorla o balkonun altında çalıştırıldı.”
Diğer çalışan “İsyan ettik ama ‘ben yaptım’ zihniyeti dinlemedi” diye vurguluyor.
Duvarlar çatlak ve çürümüş
Taşınma öncesi binaya gelen çalışanlar gördükleri görüntüyü fotoğrafladı. Bana gönderilen ve bugün ilk kez yayınlanan fotoğraflarda laboratuvar binasının yıkılmak üzere olduğu ve kullanılamaz hale geldiği anlaşılmaktadır. Görünüşe göre duvarlar çatlamış, rutubetten çürüyor.
Sandıkçı bu görünüme rağmen binayı boyattı ve 80 çalışanı taşıdı. Tahmin edilebileceği gibi bina 6 Şubat depreminde yıkıldı.
Mektuptan:
“80 kişinin çalıştığı bu kurumda deprem mesai saatlerinde olsaydı kaç kişi hayatta kalırdı bilmiyorum. Şimdi il müdürü ve kıymetli eşi Ankara’da. Sanki hiçbir şey olmamış gibi…”
Banka memuru muydu?
Erdoğan, 19 Nisan’da Ali Sandıkçı’yı görevinden almış gibi görünse de daha önce de bakanlığa götürüldüğü kaydediliyor. Bir kamu görevlisi, “ATM memuru olacak” diye yazıyor. Şimdi eşinin merkeze götürülüp götürülmediği belli değil.
Bana sorarsanız mutlaka Ankara’ya gidecek.
Eşini Hatay’da 80 çalışanın hayatını ateşe atacak değere getiren Sandıkçı, bu atamayı mutlaka yapacaktır.
Bir çalışan mektubunda, “Bu ihmale sebep olanlar umarım bir gün bedelini öder” diyor.
Belki 14 Mayıs’tan sonra…’